NEDEN 88
başı sonu belli değildir, aynı zaman gibi
zaten yan yatınca da sonsuzluktur.
Bir yerden başlar dolanırsınız yine başladığınız yere gelirsiniz, döngünüz tamamlanmıştır ancak tekrar başlayacaktır.
Gece ve gündüz gibi, mevsimler gibi.
Sizin için belki sondur tekrar başlayacaktır,
doğum, yaşam ve ölüm gibi.
Bir önceki döngüye benzemektedir ama farklıdır da aynı zamanda.
Eşitlikçi ve adaletlidir, ikiye en çok bölünebilen rakamdır, açıkta tek kalan hiçbir şey olmaz.
Hatları güzeldir, yumuşaktır, sıcacıktır keskinlik ve katılık yoktur onda.
Eğilip bükülmesini de bilir gereğince dik durmasını da, her ne kadar yana yatacak gibi dursa da incecik kaidesinin üzerinde o dengede durmayı başarır.
Hem uzayda bir yer kaplar hem de kendine ait sınırları vardır, tamamen sınırlanmıştır.
Çepeçevre ama sıfır gibi değildir, sıfır kadar uzak değildir. Çevresine tam ortada olabildiğince izin vermiş kendi içine kapanmamıştır.
Sıfırın hantal hiçliği yoktur onda, olsa olsa çok sevilmiş ve belinden sıkıca kavranmış, kucaklanmış sıfır olabilir, mutlu bir rakamdır o yüzden 8.
Harekete geçmek için uygun zaman aralığına işaret etmesidir ki, bu da bir nevi sınırlılıktır.
Duygusal hayatın sınırlamalarından sıkılan kişinin çemberin, eğrinin, ovalin, onun dışına çıkması gerektiğidir ve çıkacağıdır.
Hayatın inişli çıkışlı bir döngü olduğunun hatırlanmasıdır.
Zihinsel veya fiziksel handikaplar, eli kolu bağlanmak, kısır döngü içinde kendi kuyruğunu yakalamaya çalışmaktan söz ederken yine bir başka sınırlılık ifadesidir sanki 8 rakamı, bu kez bir kelepçedir.
Tılsımların sekizlisi de sınırları ileride aşabilmek için şimdi sınırları öğrenmeyi, kabullenmeyi, itaat etmeyi öngörür. 8 kendi içinde akan bir yoldur.
8, yedi kat gökyüzü inancının bir uzantısı olsa gerek, aynı zamanda tutulan yolda sonuna gelmek ve mükemmelleşmek.